Hz. Zekeriya (a.s.), İsrâiloğullarına Yüce Allah’ın varlığını ve birliğini tebliğ etmek, emir ve yasaklarını bildirmek için gönderilen bir peygamberdir. Soyu Hz.
Davud’a (a.s.), oradan da Hz. İbrahim’e (a.s.) dayanmaktadır. Peygamber olmadan önce Beytü’l-Makdis’e hizmet etmek için çalışmıştır. Kendisine peygamberlik görevi geldikten sonra da Kudüs ve çevresindeki insanlara Yüce Allah’ın emirlerini bildirmiş; inkârın ve zulmün arttığı bir toplumda tevhid mücadelesi vermiştir.
Hz. Zekeriya (a.s.), yaşamını insanları Yüce Allah’a itaat etmeye çağırarak ve Kudüs’teki mabette ibadet ederek geçiriyordu. Geçimini sağlamak için ise marangozluk yapıyordu. Hz. Zekeriya’nın (a.s.) hiç çocuğu olmamıştı. Bu yüzden ihtiyarlık çağına geldiğinde ileride kavminin Allah’ın (c.c.) yolundan sapmasından korktu ve Yüce Allah’tan kavmini sapmaktan koruyacak bir oğul istedi. Gizli bir sesle Yüce Allah’a bunun için yalvardı ve şöyle dua etti: “Gerçek şu ki ben, benden sonra gelecek akrabalarımın isyankâr olmalarından korkuyorum. Karım ise kısırdır. Bana kendi tarafından; bana ve Yakup hanedanına varis olacak bir çocuk bağışla ve onu hoşnutluğuna ulaşmış bir kimse kıl!” Yüce Allah, mabette namaz kılan Hz. Zekeriya’nın (a.s.) duasına şöyle cevap verdi: “Ey Zekeriya! Haberin olsun ki biz sana Yahya adlı bir oğul müjdeliyoruz. Daha önce onun adını kimseye vermedik.” Hz. Zekeriya (a.s.) oğlunun olacağı müjdesini alınca çok şaşırdı ve “Rabbim! Hanımım kısır ve ben de ihtiyarlığın son noktasına ulaşmış iken, benim nasıl çocuğum olur? dedi. Yüce Allah ise “… Bu bana göre kolaydır. Nitekim daha önce, hiçbir şey değil iken seni de yarattım.” diyerek karşılık verdi. “Zekeriya, ‘Rabbim, öyleyse bana çocuğumun olacağına bir işaret ver.’, dedi. Allah da, ‘Senin işaretin, sapasağlam olduğun halde insanlarla üç gün üç gece konuşamamandır.’ dedi. Derken Zekeriya ibadet yerinden halkının karşısına çıktı. Konuşmak istedi, konuşamadı ve onlara ‘Sabah akşam Allah’ı tespih edin.’ diye işaret etti.” Yüce Allah’ın oğul müjdesiyle birlikte Hz. Zekeriya’nın (a.s.); efendi, nefsine hâkim, salihlerden olan Yahya adında bir oğlu oldu.
Hz. Yahya (a.s.), yumuşak kalpli biri oldu ve tertemiz bir hayat sürdü. Anne babasına çok iyi davrandı ve takva sahibiydi. Henüz çocukken ilim ve hikmet sahibi oldu, büyüyünce peygamberlik görevi verildi. Hz. Muhammed ise onun hakkında şöyle buyurdu: “İnsanlar içerisinde Zekeriya’nın oğlu Yahya hariç hata yapmayan veya hata yapmayı düşünmeyen kimse yoktur.