

Kevser suresi Mekke’de inmiştir. Üç ayetten oluşur. Kur’an-ı Kerim’in en kısa suresidir. Kevser sınırsız bolluk, bereket, neslin çoğalması, maddi ve manevi çokluk anlamlarına gelir. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) cennette müminlerle başında buluşacağı nehir veya havuza da kevser denir. Hz. Muhammed (s.a.v.) bir hadisinde kevseri şu şekilde anlatmıştır: “Kevser, iki kıyısı altından, yatağı inci ve yakuttan olan cennette bir nehirdir. Toprağı miskten hoş, suyu baldan tatlı ve kardan beyazdır.” Kevser aynı zamanda Hz. Peygamberin yolunu izleyen, inanç ve kararlılığını devam ettiren müminler için de bir müjdedir. Hz. Muhammed (s.a.v.) bir gün mezarlıkta ahirette mümin kardeşlerini nasıl karşılayacağından şöyle bahsetmiştir: “…Onlar kıyamet günü, aldıkları abdestten dolayı yüzleri pırıl pırıl parlayarak, abdest organları ışıldayarak geleceklerdir. Ben de onları kevser havuzu başında karşılayacağım.”
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) erkek çocukları küçük yaşta vefat etmiştir. Bundan dolayı düşmanları nesli kesik anlamına gelen “ebter” diyerek Hz. Peygambere hakaret etmeye çalışmışlardır. Daha sonra Yüce Allah, başta nübüvvet olmak üzere Hz. Muhammed’e (s.a.v.) kevseri yani bitip tükenmez nimetleri verdiğini müjdelemiştir. Bu nimetlerden biri de kızı Hz. Fatıma (r.a.) aracılığıyla neslinin devam etmesidir. Yüce Allah, Hz. Muhammed’e (s.a.v.) asıl soyu kesiklerin kendisine kin besleyenler olduğunu haber vermiştir. Öte yandan Hz. Peygambere ebter diyenler unutulup giderken onun soyundan gelenler milyarlarca kişinin gönlünde taht kurmuş, isimleri geçtiğinde salâvatlar getirilerek kalplerde yaşatılmıştır. Günümüzde Hz. Muhammed’in (s.a.v.) soyu dünyanın dört bir tarafında peygamber soyundan gelenler vasıtasıyla çoğalarak devam etmektedir.