Dinî bayramlar, önemli gün ve geceler toplumsal bütünleşmeye katkı sağlar. Kandiller, cuma günleri, Ramazan ve Kurban Bayramları; toplumu bütünleştiren, birlik beraberlik duygusunu pekiştiren özel günlerdir.
Cuma günü “toplamak, bir araya getirmek, toplanılan gün” anlamına gelir. Dinimizde cuma günü, Müslümanların bir araya gelip haftalık görüşmelerini gerçekleştirdikleri özel bir toplanma ve bayram günüdür. Cuma günü, Müslümanlar açısından gerek birey gerek toplum olarak büyük bir öneme sahiptir. Hz. Peygamber, bugünün önemini şöyle açıklamıştır: “Güneşin doğduğu en hayırlı gün, cuma günüdür…” Cuma namazı, bu günü farklı ve önemli kılan bir ibadettir. Cuma günlerinde Müslümanlar, büyük kalabalıklar halinde toplanır, Allah’ı (c.c.) anmak ve ibadet etmek için cuma namazı kılarlar. Cuma günü sadece namaz kılınmaz, onun öncesinde hutbe okunur. Hutbede toplumu ilgilendiren konular ele alınır, sorunlara ışık tutulur ve çözüm üretilir.
Dinî ve millî bakımdan önemli olan ve toplumca kutlanan günlere bayram denir. Bayramlar, sevinç ve neşe günleridir. İslam dininde iki büyük bayram vardır. Bunlar; Ramazan ve Kurban Bayramıdır. Hicretin ikinci yılından beri kutlanan bu bayramlar, dünyanın dört bir tarafında bulunan tüm Müslümanların ortak değeridir. Bayram günleri, misafire ikramın, akraba ziyaretlerinin, dayanışma ve paylaşmanın yaşandığı özel zamanlardır.
Hz. Peygamber, Medine’ye hicret ettikten sonra, Medine halkının bazı günlerde kutlama yaptıklarını görmüş ve bu günlerin ne anlama geldiğini sormuştur. Medine halkı: “Biz eskiden beri bu iki gün kutlama yaparız.” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu: “Allah Teala, cahiliyedeki o günlerin yerine size daha hayırlısını verdi. Onlar Ramazan ve Kurban Bayramı günleridir.”
Bayram günleri; bir araya gelinerek ikram ve ziyafetin yapıldığı, aynı zamanda yetim ve yoksulların da gözetildiği günlerdir. Toplumu oluşturan fertlerin bütünleşip, kaynaştığı zamanlardır. Bayram namazları da bu bütünleşmeye katkı sağlayan unsurlardandır.
Bayramlarda büyüklerimizin ellerini öpüp, hayır dualarını almalıyız. Akraba ve komşularımızla bayramlaşmalı, onlara karşı güler yüzlü olmalıyız. Hasta olan tanıdıklarımızı ziyaret etmeli, geçmiş olsun dileklerimizi iletmeliyiz. Mezarlık ziyareti yaparak, bizden dua bekleyen yakınlarımızın ruhları için dua etmeliyiz. Dargın olanları barıştırmaya çalışmalı, çevremizdeki insanlara iyi davranmalıyız. Kırıcı ve incitici davranışlardan uzak durmalıyız. Bütün bu davranışlar, toplumdaki birlik beraberlik duygusunu
sağlamlaştırır, ayrılık ve düşmanlıkların yok olmasını sağlar.
Müslümanlar, cuma ve bayramlar dışında bazı gün ve geceleri de mübarek kabul etmişlerdir. Müslümanlar tarafından mübarek sayılan bu özel gecelere kandil denir. Bunlar; Mevlid, Regâib, Miraç, Berat ve Kadir Geceleridir.
Mevlid kandili, hicri takvime göre Rebîuevvel ayının on ikinci günüdür ve Hz. Muhammed’in (s.a.v.)
dünyaya geldiği gecedir. Bu gecede Hz. Peygambere salat ve selam getirilir, onun örnek şahsiyetinden ve
davranışlarından bahsedilir.
Regâib Kandili, Recep ayının ilk cuma gecesidir. Bu gecede dua etmek, Allah’tan (c.c.) bağışlanma dilemek, Kur’an-ı Kerim okumak, Hz. Peygambere salatüselam getirmek ve ibadet etmek tavsiye edilmiştir.
Osmanlı Padişahı II. Selim döneminde mübarek gecelerde minarelerde kandiller yakılmaya başlanmıştır. Bu nedenle bu gecelere kandil geceleri denilmiştir.
Miraç Kandili, Recep ayının yirmi yedinci gecesidir. Bu gecede Hz. Peygamber, Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya götürülmüş, oradan göğe yükseltilerek ona Allah’ın (c.c.) ayetleri ve olağanüstü nimetleri gösterilmiştir. Beş vakit namaz bu gecede farz kılınmıştır. Müslümanlar, Miraç Gecesi’ni Kur’an-ı Kerim okuyarak, namaz kılarak, Hz. Peygambere salat ve selam göndererek değerlendirirler.
Berat Kandili, Müslümanların günahtan kurtulup Allah’ın (c.c.) affını elde etmeyi umdukları Şaban ayının on beşinci gecesidir. Hz. Peygamber, Berat Kandili’nin ibadetle geçirilmesini tavsiye etmiştir.
Kadir Gecesi, Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı19 Ramazan ayının 27. gecesidir. Kur’an-ı Kerim’de bu gecenin bin aydan hayırlı olduğu bildirilmiştir. Müslümanlar, bu geceyi ibadet ederek geçirirler. Hz. Peygamber, bu geceye ulaşan müslümanların “Ey Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de bağışla.” diye dua etmelerini tavsiye etmiştir.
Müslüman toplumlarda, kandil gecelerine özel anlamlar yüklenmiştir. Bu gecelerde ibadet edilir, dargın olanlar barışır, büyükler ziyaret edilir, komşular birbirine ikramda bulunur. Bütün bunlar toplumun ortak bir ruha sahip olmasına vesile olur.