6. Sınıf 1. Ünite

İlahi Kitaplar

Ilahi Kitaplar

İlahi kitaplar; insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamak için peygamberler aracılığıyla gönderilen, inanç, ibadet, ahlak gibi konuları içeren vahyin bütünüdür. Allah’a (c.c.) karşı sorumluluklarımızın anlatıldığı ilahi kitaplar ile Yüce Allah kullarına yol göstermiştir.

Tevrat; Hz. Musa’ya (a.s.) gönderilen ilahî kitabın adıdır. Dili İbranicedir. Yüce Allah: “Şüphesiz Tevrat’ı biz indirdik. İçinde bir hidayet, bir nur vardır… ” buyurarak Tevrat’ın ilahi bir kitap olduğunu bizlere bildirmiştir.

Zebur; Yüce Allah’ın Hz. Davud’a (a.s.) gönderdiği kitabın adıdır. Kur’an’da bu konuda şöyle buyrulmuştur: “… Davud’a da Zebur’u verdik.” Zebur, Tevrat’tan sonra gönderilmiştir.

İncil; Yüce Allah tarafından Hz. İsa’ya (a.s.) verilmiştir. Allah (c.c.): “… Onların arkasından da Meryem oğlu Îsâ’yı gönderdik, ona İncil’i verdik ve kendisine uyanların kalplerine şefkat ve merhamet duygusu koyduk…” buyurarak İncil’in ilahi kitap olduğunu bildirmiştir. Kur’an-ı Kerim dışındaki diğer ilahi kitapların asılları tahrif edilmiş ve bu kitaplar günümüze aslıyla ulaşamamıştır.

Kur’an-ı Kerim; Yüce Allah’ın gönderdiği ilahî kitapların sonuncusudur. Son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) Arapça olarak indirilmiştir. Ayette şöyle buyrulur: “Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik.” Günümüzde Kur’an, pek çok dile çevrilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de; inanç, ibadet, ahlak ve muamelat (sosyal ilişkiler) konularında bilgi verilir. Peygamberlerin hayatlarından örneklerin yer aldığı kıssalar anlatılır. Doğru ve yanlış davranışlar bildirilir, ahiretten haber verilir. Kur’an, Allah (c.c.) tarafından korunmuş ve günümüze kadar değişikliğe uğramadan gelmiştir.

Kur’an-ı Kerim’in korunduğu ise şöyle bildirilmiştir: “Kur’an’ı biz indirdik ve onun koruyucusu da elbette biziz!”

Kur’an-ı Kerim, Hz. Peygamber’e indirilirken vahiy kâtipleri tarafından yazıya geçirilmiş ve sahabenin birçoğu tarafından da ezberlenmiştir. Hz. Ebu Bekir’in (r.a.) halifeliği zamanında tam bir kitap (Mushaf) haline getirilen Kur’an, Hz. Osman (r.a.) zamanında ise çoğaltılmıştır.

Kur’an-ı Kerim’i okumak ve hayata geçirmek ibadettir. Müslümanlar Kur’an’ı okuyup anlayarak Allah’ın (c.c.) gönderdiği mesajları öğrenmeli ve hayatlarına yön vermelidirler. Yüce Allah, Kur’an okuyanları ve emirlerine uyanları mükâfatlandıracağını müjdelemiştir. Hz. Muhammed (s.a.v.) hafızasında ve kalbinde Kur’an’dan hiçbir şey bulunmayan kişileri harabe bir eve benzetmiş ve “Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir.” buyurarak Kur’an’ı öğrenmenin ve öğretmenin önemini vurgulamıştır.

Kültürümüzde Kur’an’a sevgi ve saygıyla yaklaşılır. Toplumumuzda doğum, ölüm, düğün ve açılış törenleri gibi çeşitli merasimlerde Kur’an-ı Kerim’den ayetler okunması âdet hâline gelmiştir. Aileler çocuklarının okullarda ve camilerde Kur’an okumayı öğrenmesi konusunda gayretlidirler. Kur’an okumayı öğrenen çocuklara büyükleri çeşitli hediyeler verirler. Her Müslüman, evinde Kur’an-ı Kerim bulundurur ve her fırsatta okumaya gayret eder. Kur’an’ı ezberleyip hafız olanlara özel bir hürmet gösterilir. Birçok iş yerinde ve taşıtta Kur’an ayetlerinin yazılı olduğu levhalar vardır. İşte bütün bunlar kültürümüzdeki Kur’an sevgisini ve saygısını gösteren örneklerdir. Bununla birlikte Kur’an’a sevgimizi ve saygımızı göstermenin en güzel yolu, onu çokça okumak ve anlayarak hayatımızın her alanında uygulamaya ve başkalarıyla paylaşmaya çalışmaktır.

suhuf

https://www.youtube.com/watch?v=fmzt85XLeII

bir yorum yaz