Hac; sözlükte bir şeye yönelmek, bir yeri ziyaret etmek, bir şeyi amaçlamak gibi anlamlara gelir. Dinî bir terim olarak ise imkânı olan Müslümanların yılın belli günlerinde ibadet niyetiyle ihrama girerek vakfe yapıp kabeyi tavaf etmeleridir.
Hac ibadeti Müslümanlara hicretin dokuzuncu yılında farz kılınmıştır. Akıllı, ergenlik çağına gelmiş, sağlıklı ve maddi imkânı o lan her Müslümanın ömründe en az bir kez hacca gitmesi gerekir. Bu konuyla ilgili Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur: “…Yoluna gücü yetenlerin Kâbe’yi haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerindeki bir hakkıdır…” Hz. Peygamber de; “Ey inananlar, Allah size haccı farz kılmıştır. O halde haccediniz.” buyurarak haccın farz olduğunu belirtmiştir.
Hac, Allah’ın (c.c.) rızasını kazanmak, verdiği sağlık ve zenginlik nimetinden dolayı şükretmek ve Allah’a (c.c.) yakınlaşmak için yapılır. Hac ibadeti dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan, dilleri ve ırkları farklı olan Müslümanları aynı amaç için bir araya getirir. İnsanlara takva dışında bir üstünlük olmadığı şuurunu hissettirir.
Hacca gelen Müslümanlar, sosyal ve ekonomik statülerinden sıyrılırlar. Allah’ın (c.c.) huzurunda mal, makam gibi farklılıkların önemsiz olduğunu ve tüm Müslümanların eşit olduğunu anlarlar. Hacı adayları giydikleri beyaz kıyafetlerle ölümü hatırlarlar ve ölmeden önce tövbe etme fırsatı bulurlar. Bu ibadet sayesinde hacılar diğer insanlara saygı gösterir, kırıcı davranışlardan kaçınır, canlılara zarar vermemeye özen gösterirler.
Hacca giden bir Müslüman, ibadetini gerçekleştirirken kendisi, ailesi, sevdikleri ve tüm İslam âlemi için dua eder. Yüce Allah’ın verdiği sayısız nimetler için şükreder. Rabbi ile baş başa kalır ve hesaba çekilmeden önce kendini hesaba çeker. Kendi içindeki kötü duygu ve düşüncelerden kurtulup ahlakını güzelleştirmek için fırsat bulur. Böylece Yüce Allah da o kimseyi günahlarından arındırır. Hz. Muhammed (s.a.v) bu konuda, “Kim Allah için hacceder ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa annesinden doğduğu günkü gibi günahlarından arınmış bir şekilde hacdan döner.” buyurmuştur.
Hac, insanın bilgisini ve kültürünü artırır. Birçok milletten hac ibadeti için gelen Müslümanlar, birbirlerinin kültürlerini tanır ve birbirleri hakkında bilgi edinme fırsatı bulur. Diğer Müslüman kardeşiyle tanışır; sevinçlerine ortak olur ve dertleriyle dertlenir. Onlarla birlikte omuz omuza ibadet eder. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yaşadığı yerleri görür ve kutsal yerleri görmenin heyecanını yaşar. Duygu ve düşüncelerini zenginleştiren hacılar, ibadetlerini hakkıyla tamamladıklarında hayata bakışları değişir ve yaşam tarzları daha da güzelleşir. Yeniden doğmuş gibi yeni bir hayata başlamanın mutluluğunu ve huzurunu yaşar.
EBA TV – 7. Sınıf Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Dersi 06.12.2020 tarihli yayın içeriğidir.