- Din; milletlerin örf ve adetlerini, sanat anlayışlarını, yaşam tarzlarını ve mimari anlayışlarını etkilemiştir. İslam dini, insanların hayata bakış açılarını zenginleştirmiş ve insanlar da bu zenginliği mimari eserlerine yansıtmıştır. Mimari, bir yapının diğerlerinden ayrılmasını sağlayan özellikleridir. Müslümanlar tarafından yapılan mimari yapılar, kendilerine özgü nitelikleriyle dikkat çeker.
İslam dini, birlikte yaşamaya ve şehir kültürüne büyük önem vermiştir. Müslümanlar, şehrin merkezine camiyi, caminin çevresine de medrese (okul), şifahane (hastane), misafirhane, aşevi, çeşme gibi toplumun faydalanacağı mimari eserler inşa etmişlerdir. Merkezinde cami olan ve toplumun ihtiyaçlarına pek çok açıdan cevap veren yapıların bir arada bulunduğu külliyeler bunun en somut örneklerindendir. Konya’daki Sahip Ata Külliyesi, Edirne’deki Bayezid Külliyesi ve İstanbul’daki Fatih Külliyesi; merkezinde cami olan ve pek çok sosyal işleve sahip yapılarla çevrili mimari eserlerdir.
İslam dininde namazın cemaatle kılınmasına verilen önemden dolayı büyük camiler inşa edilmiştir. Osmanlılar döneminde Mimar Sinan tarafından yapılan Süleymaniye, Mihrimah Sultan ve Selimiye camileri önemli mimari eserlerimizdendir ve tarihi mirasımızdır. Camiler, Müslümanların ibadet yapma ve bir araya gelme yeridir. Camilerde namaz kılınır, Kur’an-ı Kerim okunur, dua edilir, vaaz ve hutbe dinlenir. Aynı zamanda Müslümanlar camilerde bir araya gelerek birbirlerinin sıkıntılarını paylaşır ve çözüm bulmaya çalışırlar.
Camilerin kubbe, minare, şerefe, mihrap, minber, vaaz kürsüsü ve şadırvan gibi bölümleri bulunur. Bunlardan kubbe, minare, şerefe ve şadırvan caminin dış bölümlerindendir. Caminin bölümleri hem görsel güzellik hem de kullanışlılığa dikkat edilerek inşa edilmiştir.
Kubbe: Yarım küre biçiminde olan ve caminin üzerini örten yapıdır.
Minare: Müezzinin ezan okuduğu, salâ verdiği, şerefesi olan, yüksek ve ince yapıdır.
Minber: Cuma ve bayram namazlarında hutbe okumak için çıkılan merdivenli, yüksekçe yerdir.
Mihrap: Kâbe yönünü gösteren ve imamın cemaate namaz kıldırırken durduğu yerdir.
Vaaz Kürsüsü: Camide vaaz verip cemaati dini konularda aydınlatan kişinin oturduğu yüksekçe yerdir.
Şadırvan: Cami avlularında bulunan, üzeri kubbeli veya açık olan abdest alma yeridir.
Şerefe: Camilerde minarenin etrafını çepeçevre dolaşan, müezzinin çıkarak ezan okuduğu, kenarları korkuluklu bölümdür.
İslam dininin ilim öğrenmeye önem vermesi eğitim mekânlarının oluşturulmasında etkili olmuştur. Bu sebeple dinî ilimlerle birlikte dünyevî ilimlerin bir arada okutulduğu medreseler titizlikle inşa edilmiştir. Konya’daki Karatay Medresesi ve Erzurum’daki Çifte Minare Medresesi bu mimari türün önemli örneklerindendir.

Karatay Medresesi, Konya
Mimari eserlerimizin sadece yapımında değil süslemelerinde de dinin izlerini görebiliriz. Örneğin cami gibi ibadet amaçlı mekânlarda, diğerlerinden farklı olarak düz tavan yerine hem görüntü güzelliği sağlayan hem de Müslümanların birlik bütünlüğünü sembolize eden bir yapı olarak kubbe kullanılmıştır. Cami başta olmak üzere, bütün dinî yapıların süslemesinde hat sanatıyla yazılmış dinî yazılar ve levhalara yer verilmiştir. Hat yazılarının çevresi farklı çini desenleri ve tezhip gibi süslemelerle zenginleştirilmiştir. Ayrıca resmin yerini kültürümüzde minyatür sanatı almış, ebru ve tezhip gibi sanat dalları ortaya çıkmıştır. Bu sanat dallarından yararlanılarak dinî amaçlı kullanılan mimari eserler süslenmiştir.İslam tarihi boyunca yapılan mimari eserlere baktığımızda İslam dininin mimari alana önemli etkileri olduğunu görmekteyiz. Bizler de bu eserlerin korunması konusunda üzerimize düşen sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Tarihi eserlerimizin gelecek nesillere sağlam bir şekilde aktarılması için onların dokusuna zarar vermeden kullanmaya dikkat etmeliyiz.