Sabır sözlükte engelleme, direnç gösterme, kararlılık, cesaretli olma, acele etmeme anlamlarına gelir. Dinî bir terim olarak ise sabır; hoşa gitmeyen olaylar, insanı zorlayan durumlar karşısında dünya ve ahiret yararlarını düşünerek insanın kalbinde yer tutan sükûnet ve dayanma kuvveti, Allah’a (c.c.) sığınıp güvenerek bela ve felaketlere direnç gösterme anlamlarına gelir.
İslam dininde müminlerin sabrederek Allah’tan (c.c.) yardım dilemeleri istenmiş ve bu konuda şöyle buyrulmuştur: “Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin. Çünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir.” Diğer bir ayette ise Rabbinin rızasına ermek için sabret.” buyrularak Yüce Allah’ın rızasını kazanmanın yolunun sabretmek olduğu vurgulanmıştır.
Sabır, iman ile birlikte ele alınması gereken bir kavramdır. Yaşanılan güçlükler karşısında sabırlı davranmak imanlı olmanın bir gereğidir. Zira Hz. Peygamber ve ilk Müslümanların Mekke dönemindeki en belirgin özelliği zorluklara ve baskılara sabretmeleri ve imanlarından taviz vermemeleriydi. Öyle ki Hz. Muhammed’e (s.a.v.) “İman nedir?” diye sorulduğunda “Sabırlı ve müsamahalı olmak.” diye buyurmuştur.
Sahabe de onun bu konudaki tavrını kendilerine örnek almış ve zorluklara karşı sabretmiştir.
Hz. Peygamberin hayatı sabır konusunda güzel örneklerle doludur. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) anne ve babası o küçükken vefat etmiştir. Çok sevdiği evlatlarının ölümünün acısını yaşamıştır. İslam’ı tebliğinde yaşadığı sıkıntılar nedeniyle doğup büyüdüğü Mekke’den Medine’ye göç etmiştir. Bütün bu sıkıntılara gösterdiği sabrıyla Hz. Peygamber Müslümanlara örnek olmuştur. Aslında zorluklar karşısındaki bu tutum sadece Allah Resulünün değil bütün peygamberlerin yoludur. Sabır, Hz. İsmail’in (a.s.) ve Hz. İbrahim’in (a.s.) teslimiyetinde, Hz. Yusuf’u (a.s.) kaybettiğinde Hz. Yakub’un (a.s.) gözyaşlarında, Hz. Eyüp’ün (a.s.) başına gelenlere karşı gösterdiği sebatta farklı boyutlarıyla karşımıza çıkar.
Bu örneklerde de görüldüğü üzere sabır sadece zorluklara tahammül ve pasif bir bekleyiş değildir. Sabır, Allah’a tevekkül ederek yaşanan sıkıntıların üstesinden gelmek için çaba harcamak ve elden gelen gayreti göstermektir. Sabır, aynı zamanda Allah’a (c.c.) kulluk etmede, emirlerine uyup yasaklarından sakınmada ve nefsin isteklerine karşı direnmede müminleri motive eden önemli bir değerdir. Hz. Peygamberin ifadesiyle; “Sabır, müminlerin yolunu aydınlatan bir ışıktır.” Bizler de peygamberlerin örnekliği doğrultusunda başımıza gelen zorluklarla mücadele ederek sabretmeliyiz.