Saygı; kişiyi diğer insanlara karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya yönelten bir değerdir. Bu değer vesilesiyle insanlar birbirinin haklarını korur ve karşısındakine müsamahayla yaklaşır.
İslam dinine göre müminlerin özelliklerinden biri de Allah’a (c.c.) olan saygılarıdır. Bu konu Kur’an’da şöyle vurgulanmıştır: “(O takva sahipleri ki) onlar, görmedikleri halde Rablerine candan saygı gösterirler…” Müslümanların Yüce Allah’a olan saygıları insanlara olan davranışlarına da yansır. Zira her canlının yaratıcısı ve yaşatıcısı Allah’tır (c.c.). O’na olan saygının göstergesi olarak O’nun yarattıklarına da saygı duyulması gerekir.
Kur’an-ı Kerim’de insanın saygın bir varlık olduğu şöyle ifade edilmektedir: “Ant olsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık.” Ayette de belirtildiği gibi şerefli kılınan insan buna layık bir hayat sürmelidir. Zira insan ilişkilerinde saygının ortadan kalkması, insanı en şerefli varlık durumundan uzaklaştırır. Haksızlık, zulüm, iftira, alay etmek gibi tutum ve davranışlar saygı bağını zedeler ve insanları hem Allah’ın (c.c.) rızasını kazanmaktan hem de birbirlerinden uzaklaştırır.
Güzel ahlakı ile örnek olan Hz. Peygamber saygın bir insanın nasıl olması gerektiği hususunda Müslümanlara yol göstermiştir. O her insana yaratılıştan hak ettiği saygıyı göstermiştir. Hz. Peygamber muhataplarına ismen seslenmiş, çocuklara selam vermiş, çocukların hatırlarını sormuş, yerine göre gençlerden izin istemiş, konuşanı can kulağıyla dinlemiştir. Onun bütün bu davranışları konumu ve cinsiyeti ne olursa olsun insana duyduğu saygının göstergesidir.